23 Mart 2016 Çarşamba

Brownie, Brovni, Browni

Şu an internette mükemmel bir brownie tarifi arayanlar için yazıyorum. Sadece mükemmel bir ıslaklıktan bahsetmiyorum aynı zamanda oldukça sağlıklı. Ağzınıza gelen çıtır çıtır badem ve cevizler, yoğun kremamsı kıvamı ile ıslaklık veren hurmalar, aradığınız çikolata tadını veren kakao.
Hepsi bu. Üstelik pişirmenize gerek kalmadan kısa sürede hazırlayabileceğiniz bir brownie tarifi bu.
Vejeteryan değiliz aynı zamanda glutensiz beslenmiyoruz ama biz bu brownielere bayılıyoruz.
Sekersizunsuzbrownie
Malzemeler:
8*8 bir borcam için ölçüler.
  • 2 su bardağı ceviz içi
  • 22 adet hurma
  • 1 su bardağı kakao – 105 gram
  • ½ ya da 1 su bardağı badem
  • 1 çay kaşığı vanilya
  • ¼ çay kaşığı tarçın
Hurmaların çekirdeklerini çıkarmayı unutmayın, blendırınızın zarar görmesini istemeyiz. Hurmalarınız çok kuru ve sert ise kullanmadan önce su dolu bir kapta bekletmenizi tavsiye ederiz. Böylece hurmalar yumuşayacak ve karışımın birbirini tutması daha kolay olacak.
Bademi, tercihinize bağlı olarak miktarını arttırabilir ya da azaltabilirsiniz. İsterseniz hiç kullanmayabilirsiniz. Biz hurmanın yoğun şekerli tadını dengelemesi açısından kullanmayı tercih ediyoruz. Dişe gelir şekilde ezmeden büyük parçalar halinde bırakıyoruz.
Yapılışı:
  • Blendır kabınıza cevizleri aktarın ve 10-15 saniye çalıştırın. Çok ince değil ama kıvamı un gibi olacak.
  • Kakao, tarçın ve vanilyayı ekleyip 5 saniye daha çalıştırın.
  • Blendırınız çalışır konumda iken ya da ekleme şansınız yok ise parça parça hurmaları ilave edin ve çalıştırmaya devam edin. Karışımı ellediğinizde birbirini tutan bir hamur kıvamında olacak. İri iri doğramış olduğunuz bademleri karışıma ilave edip eliniz ile homojen olacak şekilde dağıtın.
  • Karışımı borcamın içerisine alın ve eliniz ile eşit olarak yayın.
  • Buzdolabında dinlenmesi için bir saat bekletin.
Afiyet Olsun.

Ayın Yenisinde Olur Börtü Böcek, Eskisinde Olur Börek Çörek:)

Geçen hafta anneannemle oturduk ve koca bir kasa patatesin cücüklenen yerlerini bıçakla alıp ektik. Sonra hepsini sökmek zorunda kaldık ve bir yerde toplayıp üzerini toprakla örttük. Onca emek boşa gitmişti. Peki neden sizce?
Çünkü anneannem Ay`a bakmayı unutmuştu…
“Ay’ın yenisinde yapılan işten hayır gelmez!”, “Dolunayı bekle, bereketini gör”, “Ayın yenisinde olur börtü böcek, eskisinde olur börek çörek”, “Kesme odunu ay büyürken, kırk koyunu küçülürken” dedi.
ayın evrelerı
Ay, yeni ay ve hali ile ekim, dikim hiçbir şey yapılmazmış. Bunlar batıl inanç inanmayın böyle şeylere diyebilirsiniz ama yıllarca deneyimlemiş anneannem ve yeni ayda topladığı sebzeleri kurttuğunda paflanmış, ektiği sebzelerin içi boşalmış,çürümüş. Bende yeni öğrendim, ilk duyduğumda anneannemi kırmak istemediğim için isteksizce söktüm patatesleri. İki kere aynı işi yapacaktık sonuçta. Tarım yapan firmalar ay`a mı bakıyordu ki. Onlar nasıl ticaret yapıyordu diye sormadan edemedim.
O kadar çok püf noktası var ki. Not edilecek o kadar çok şey birikti ki. Nesilden nesile aktarılmalı bu bilgiler yoksa kaybolacak.
Ay`ın evreleri ve bahçe işleri ile ilgili küçük bir araştırma yaptım.
Prof. Dr. Hasan Baydar bir yazısında şöyle anlatmış,
Yaklaşık 28 gün süren ay döngüsünün 14’er günlük iki evresi vardır; biri yeniay ile başlayıp dolunay ile biten “büyüme” evresi, diğeri ise dolunayla başlayıp yeniay ile biten “küçülme evresi.”

İşte yaşayan her canlının büyük bölümünü su oluşturduğundan, ayın hallerine göre suyun gel ve git’lerine göre öngörülmeyen değişiklikler oluyor. Bir nevi, belki de kimsenin farkında olmadan, Ay Takvimi’ne göre hayatın akışı şekilleniyor. Nasıl mı?
Belki de yüzyıllardır kuşaktan kuşağa aktarılan bilgiler, tecrübeler ve gözlemler, Ay’ın hangi devresinde neyin yapılıp yapılmayacağını onlara öğretmiş; “Hangi ürün ne zaman ekilir, ne zaman toplanır?”, “Meyve ağaçları veya asmalar ne zaman budanır veya aşılanır?”, “Haşere ne zaman ürüne musallat olur?”, “Koyun ne zaman koça katılır, ne zaman kırkılır?”, “Bulgur, salça,  turşu, peynir, ekmek ne zaman yapılır?”, gibi soruların yanıtını çoğu kez geceleri gökyüzündeki ayın hallerine bakarak vermişler; bir bakıma Ay’ın devreleri onların ziraat takvimi olmuştur.
Öyle ki, bu takvimi takip edenlere göre, Ay’ın eskisinde (dolunaydan yeniaya kadar olan küçülme devresi) ekilen veya dikilen ürün daha verimli olur; özellikle Ay’ın dolunay devresi ekim/dikim zamanıdır. Ay’ın yenisinde (yeniaydan veya hilalden dolunaya kadar olan büyüme devresi) ekilen, dikilen, biçilen veya toplanan ürün böceklenir, küflenir. Koyun yeniayda kırkılmaz, aksi halde yünü çabuk kopar ve güvelenir.
Ağaçlar yeniayda kesilmez, aksi halde odunu kolay bükülür, çatlar ve çürür. Budama ve aşılama yeniayda yapılmaz, aksi halde sürmez ve tutmaz (bu işler için yarımay beklenir). Dolunayda biçilen otlar daha şifalı olur. Biz bugün bilimsel yöntemlere göre tarımsal eğitim uyguluyor ve tarımsal faaliyetlerde bulunuyoruz; örneğin tarla denemeleri ve laboratuar analizleri yaparak hangi ürünün ne zaman ekileceğine, hastalık ve zararlılarla nasıl mücadele edileceğine, hasat ve harmanın ne zaman yapılacağına karar veriyoruz. Elbette en doğru olanı budur.
Sizde deneyimlemek istemez misiniz. Küçük bir bahçeniz de olsa, belki balkonunuzda saksıda yetiştireceksiniz bu sene Ay`a bakın ve öyle ekim yapın.

Dağ Kekiği

cevizhane
Kardeşim ve ben. Birlikte dağa bitki toplamaya gidiyoruz. Güle oynaya fotoğraf çektirmiştik o gün.
Yazın  sıcaklık 40 derece  ama uzun kollu giymek şart oluyor. Cevizlere ilaçlama yapmadığımız için dönem dönem armut kaplanı denen zararlılar oluyor, yapraklarda yaşıyor ve üstünüze bir yapıştığında gitmiyor. Ormanda da aynı şekilde nereden ne çıkacağı belli olmuyor o yüzden kollar, paçalar her yerimizin iyice kapalı olduğundan emin oluyoruz.
Her ne kadar üstünüzden silkelediğinize ve temiz olduğunuza inansanız bile bir yerlerden çıkıyorlar. O yüzden bizim eve dışarıda duş almadan içeri girmek yasak. Bahçe hortumu ile alınan duş makbuldur:)
Kekik
O gün bir kucak dolusu kekik toplamıştık. Eve döner dönmez sofra örtülerini serip üzerinde kurumaya bırakmıştık.
kekik cevizhane
Kuruduğunda ise ailece kolları sıvadık. Günün yorgunluğunu kekik ayıklayarak attık. Hepimizin elinde bir kekik dalı yapraklarını bir kaba çiçeklerini bir kaba ayırdık. Bazılarını ise demet demet yapıp asıp öyle kurttuk.
Kekik
kekik ceviz ciftligi
Kekik deyip geçmemek gerekir çok şifalı bir bitkidir. O yüzden biz kekiği sadece et yemeklerinde kullanmıyoruz aynı zamanda bol bol çayını yapıyoruz.
Kekik çayını hazırlamak için ise 1 tatlı kaşığı ufalanmış kekik ya da bir tutam kekik yeterli oluyor. Porselen ya da cam bir fincana 1 tatlı kaşığı yeşil çay ile birlikte ilave eder ve üzerine kaynar su eklemeniz yeterli. Bardağınızın ağzını kapatmanız önemli. 10 dk demleyebilirsiniz.
Kekik çok önemli bir mikrop öldürücü aynı zamanda. Anneannem sobanın üzerinde kaynayan suya bir dal kekik atardı. O buhar ile odanın havası temizlenir mikroplar ölür derdi. Pencereyi açar havalandırırdı sonrasında.
Peki kekiği alırken nelere dikkat etmeliyiz?
Hiç market raflarında paketlenmiş kekiklerin kokusunu aldınız mı? Ben şahsen nötr bir tat alıyorum. Sadece görüntüsü oluyor. Gerçek kekik, kekik gibi kokmalı. Elinizde ufaladığınızda şöyle yağı uçmalı burnunuza kokusu gelmeli. Öyle olmuyor işte paketlenmiş ürünlerde.
Dr. Ümit Aktaş`ın İlaçsız Sağlıklı Yaşam adlı kitabından bir not:
Kekik tüketerek elde edilen faydalar:
  • Kansere karşı savaşır.
  • Mikrop öldürücüdür.
  • Antioksidandır.